TopBottom
Soru ve görüşleriniz için : e10mami@hotmail.com

bedelli askerlik yok

Posted by mam at 23 Nisan 2010 Cuma
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Yaşam hayatın bir parçası.Yaşamı blogluyoruz... :)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile haftalık olağan görüşmesi sona erdi. Görüşme sonunda Başbakanlık'tan yazılı bir açıklama yapıldı.

Başbakanlık Basın Merkezi'nin internet sitesinden yapılan açıklamada, kamuoyunda tartışılan bedelli askerlik konusunda yapılan görüşmede yıl içinde askere gelen yükümlü sayısının Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacını karşılamaması ve terörle mücadele üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı gerekçesiyle, bedelli askerlik sistemi için uygun şartların oluşmadığı belirtildi.



Açıklamada şöle denildi, "Sayın Başbakanımızın Sayın Genelkurmay Başkanı ile yaptıkları haftalık olağan görüşmede, başta terörle mücadele olmak üzere, çeşitli güvenlik sorunları ve son günlerde kamuoyunda tartışılan bedelli askerlik konusu ele alınmıştır. Sayın Genelkurmay Başkanı’nın verdiği bilgiler doğrultusunda, yıl içinde askere gelen yükümlü sayısının Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacını karşılamaması ve terörle mücadele üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı gerekçesiyle, bedelli askerlik sistemi için uygun şartların oluşmadığı değerlendirilmiştir. Ancak, bu konuda oluşan toplumsal beklentileri karşılamak üzere, orta vadede, mevcut askerlik sistemindeki farklı uygulamaları ortadan kaldıracak, askerlik sistemine ilişkin yeni yapısal düzenlemeler yapılmasının önemi ve gerekliliği üzerinde durulmuştur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."



TAMAMEN GÜNDEMDEN KALKMADI


Öte yandan Başbakan Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in verdiği resepsiyonda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüşmesinden sonra Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada belirtilen “Askerlik sistemine ilişkin yeni yapısal düzenlemelerin” neler olduğunun sorulması üzerine, şöyle konuştu:



“Şu anda çalışma yapılacak, çok çeşitlilik var. Bunların üzerinde duracaklar ve bunları daha sade bir hale getirmek için çalışma yapılacak. O çalışma neticelendikten sonra açıklama yapılır. Şimdi bu tür açıklamalar tabii bir neticeye kavuşmadan yapılırsa doğru olmaz.”



Başbakan Erdoğan, “Bedelli askerlik tamamen gündemden kalktı diyebilir miyiz?” sorusu üzerine, “Yoo, şu anda terörle bağlantılı biraz da...” dedi.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Bedelli Askerlik Çıktı? mı?

Posted by mam at 22 Nisan 2010 Perşembe
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Yaşam hayatın bir parçası.Yaşamı blogluyoruz... :)

Bedelli askerlik konuşulmak için masaya yatırıldı.Tayyip Erdoğan Org. Başbuğ ile konuşmak için yarın (23.04.2010) zirve yapacaklar.

Toplam 125 bin 834 kişi bu haktan yararlandı. 1987 yılında çıkarılan ilk uygulamada 18 bin 433, 1992'deki uygulamada 35 bin 11, 1999 yılında da 72 bin 290 kişi bedelli askerlik yaptı. 


1999 yılındaki uygulamada kapsam geniş tutulduğu için başvuranların sayısı yüksek oldu. Burada amaç deprem yaralarının sarılmasına katkı için mümkün olan en yüksek mali katkıyı sağlamaktı. Daha öncekilerde sayının az olması yaş sınırının yüksek tutulması nedeniyle olmuştu. 

Genelkurmay Başkanlığı yeni bir bedelli askerlik uygulamasına kesin olarak karşı çıkıyor. Orgeneral İlker Başbuğ, geçen yıl bu yöndeki bir soruya "yükümlü olarak gelecekler zaten ihtiyaçlarımızın altında, terörle mücadele eden bir ülkede, her gün şehitler veren bir ülkede parayla askerliği vatandaşımıza anlatamayız" yanıtını vermişti. 


Ancak iktidarın ısrar etmesi durumunda herkesi tatmin edebilecek bir orta yol formülü de bulunabileceği belirtiliyor. Bu formüllerden biri yaş sınırını yüksek tutmak. Örneğin 1999'daki uygulamada 26 yaşından büyüklere bedelli hakkı tanındığı için başvuran sayısı fazla olmuştu. 

BEDELLİ ASKERLİK İÇİN GÖRÜŞME YARIN
Uzmanlar bu kez yaş sınırının 30 ve üzeri belirlenmesi durumunda bedelli hakkından yararlanların daha az tutulabileceğini, böylece asker almada bir zaafiyet yaşanmayabileceğini belirtiyorlar. 

Bedelin yüksek tutulması da bir başka seçenek olarak gösteriliyor. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yarın saat 17.30’da yapacakları haftalık olağan görüşmede konuyu ele almaları bekleniyor.

Etiketler:e10mami.blogspot.com ,

Tarkan hakkında şok hapis istemi

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Yaşam hayatın bir parçası.Yaşamı blogluyoruz... :)

Yoksa Tarkan hapise mi giriyor?


ARALARINDA ünlü şarkıcı Tarkan Tevetoğlu'nun da bulunduğu ve 17 şüphelinin yargılandığı uyuşturucu operasyonuyla ilgili soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, Tarkan kakkında, TCK’nın 191/1-2'nci maddeleri gereğince, uyuşturucu madde satın almak, bulundurmak ve kullanmak suçlarından, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istendi. Tarkan'ın ayrıca uyuşturucu tedavisi görmesi ve denetimli serbestlik uygulanması istendi.
Ünlü şarkıcı Tarkan hakkında 1 yıldan 2 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, İstanbul Adliyesi 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Uyuşturucu operasyonuna ilişkin Cumhuriyet Savcısı Emin Ateş Ağaoğlu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Tarkan’ın da bulunduğu 2'si tutuklu, 17 şüpheli bulunuyor. İddianamede, ünlü şarkıcı Tarkan Tevetoğlu hakkında, “Uyuşturucu madde satın almak, bulundurmak ve kullanmak“ suçlarından cezalandırılması istendi. İddianamede ayrıca diğer 16 sanığın da çeşitli suçlardan cezalandırılması istendi. Tarkan'ın uyuşturucu tedavisi görmesi ve denetimli serbestlik uygulanması da istendi.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Tbmm'nin Açılışının 90. Yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik - Çocuk Bayramı

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit




Tbmm'nin Açılışının 90. Yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik - Çocuk Bayramı

Tbmm'nin Açılışının 90. Yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik - Çocuk Bayramı
AK Parti Grup Başkanvekili Samsun Milletvekili Suat Kılıç, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' İlkesi ile modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri 23 Nisan 1920'de atılmıştır


AK Parti Grup Başkanvekili Samsun Milletvekili Suat Kılıç, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' İlkesi ile modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri 23 Nisan 1920'de atılmıştır. Bu ilke 90 sene önce ne ise bugünde aynıdır. Gelecekte de payidar olacaktır" dedi.


Cumhuriyet tarihinin en önemli kazanımlarından birisinin demokratik bir cumhuriyet ve bu iradenin dayanağı olan milli egemenlik düşüncesi olduğunu söyleyen AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere armağan ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile geleceğe ait kararların yine bizzat milletin kendisinin vereceği inancıdır. TBMM'nin bir üyesi olarak, TBMM'nin geçmişte olduğu gibi bu günde önemli rol üstleneceğini, ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak yönündeki özverili çalışmalarını sürdüreceğini belirtmek isterim. Amacımız gençlerimizin kendisini ifade edebilen, hür düşünceli, sorgulayan ve özeleştirisini yapan donanımlı ve yetenekli bireyler olarak yetiştirmektir. Ne mutlu ki, bugün birbirini tamamlayan temel nitelikleriyle artık kurumsallaşmış ve kökleşmiş olan cumhuriyetimizin kuruluş ideallerine her zamankinden daha yakınız. Bu başarı her şeyden önce milletimizindir. Onun değişim iradesini hayata geçiren, tarihi reformlara, cesur kararlara imza atan yüce meclisimizindir. Milletçe, aynı milli mutabakatla, 90. açılış yıl dönümünü kutlayan TBMM ile daha da güçlenen cumhuriyetimizle, geleceğe güvenle bakıyoruz" diye konuştu.


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayan Suat Kılıç, "Varlığımızın temelini oluşturan demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerinin aydınlattığı yolda, milli birlik ve kararlılık içinde çok daha başarılı sonuçlar elde edeceğimizden hiç kuşkum yoktur. Ulu Önder Atatürk, bu anlamlı günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak tanımlamış ve çocuklarımıza armağan etmiştir. Dünyada böyle milli bir günü çocuk bayramı olarak kutlayan başka bir ülke yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar, milli iradenin doğduğu bugünü sevgili çocuklara armağan ederek onlara olan güvenlerini göstermişlerdir. Bizler de sevgili çocuklarımıza güveniyoruz" şeklinde konuştu.

yaşam içinde yaşam

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit


Kamer Genç: Can güvenliğim kalmadı

Kamer Genç, Parlamento'da can güvenliğinin kalmadığını söyledi.
Tunceli Bağımsız Milletvekili Genç, TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti milletvekilleriyle yaşadığı tartışmaların ardından Meclis'te basın toplantısı düzenledi. AK Parti'ye yönelik eleştirilerini dile getirdiği için AK Parti milletvekillerinin kendisine tahammül edemediğini belirten Genç, AK Parti'nin tek hedefinin kendisini susturmak olduğunu öne sürdü. 30 yıldır siyasetin içinde olduğunu ifade eden Genç, siyaset yapmanın zorluğuna işaret etti. Sevgi dolu bir insan olduğunu ve memleketini sevdiğini belirten Genç, "Ben köy çocuğuyum.


Atatürk devrimleri sayesinde buradayım. Memleketime hizmet etmek istiyorum ve memleketi soyanları da ortaya çıkarmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu.


Geçmiş yıllarda da sağ partilerle hep sorunlarının olduğunu, eski Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal ile sorun yaşadığını anlatan Genç, ''Onları bunlarla kıyasladığımız zaman, onlar zemzem suyuyla yıkanmış gibiler" değerlendirmesinde bulundu. Meclis Genel Kurulu'nda konuşmasının engellenmek istendiğini ve bunun için her yolun denendiğini belirten Genç, "Parlamento'da can güvenliğim kalmadı. Bana bir şey olursa, bunun sorumlusu Tayyip Erdoğan'dır. Ben mücadeleme meşru zeminlerde devam edeceğim. Ölürsem öteki dünyada, yoksa bu dünyada hesaplaşacağım" değerlendirmesini yaptı.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

little superstar

Posted by david at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Kül Bulutlarının Etkisi

Posted by david at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit


DÜNYA » AVRUPA
İzlanda'daki Yanardağda Faaliyet Artıyor
İzlanda'da faaliyete geçtikten sonra püskürttüğü kül bulutları nedeniyle Avrupa'daki hava ulaşımının alt üst olmasına sebep olan Eyfyallayöküll yanardağında faaliyetlerin arttığı bildirildi.




İzlanda'da faaliyete geçtikten sonra püskürttüğü kül bulutları nedeniyle Avrupa'daki hava ulaşımının alt üst olmasına sebep olan Eyfyallayöküll yanardağında faaliyetlerin arttığı bildirildi. İzlanda Üniversitesinden jeolog Magnus Tumi Gudmundsson, kül bulutları 8,5 kilometreye kadar yükselen yanardağı gözleyebilmeleri için rüzgarların bilim adamlarına temiz görüş açısı kazandırdığını, bugün ilk kez faaliyetlerini değerlendirmek için volkanın üzerinde uçabileceklerini söyledi.

Bilim adamları, yanardağda ne kadar buzulun eridiğini tespit edip, patlamaların ne zaman sona ereceğini belirlemeye çalışacak. Gudmundsson, yanardağda yeterince buzul olduğu müddetçe, daha fazla kül bulutu oluşabileceğini, bunun da daha fazla uçuş iptallerine sebep olacağını ifade etti. Kül bulutları, sıcak magmanın, volkanın tepesindeki eriyen buzullarca hızla soğuması sonucu meydana geliyor.

Kül Bulutlarının Etkisi 24 Saat Daha Sürebilir
Avrupa hava sahasının güvenliğinden sorumlu kuruluş Eurocontrol, İzlanda'daki Eyfyallayöküll yanardağının faaliyete geçmesinin ardından Avrupa'nın önemli bölümünü saran kül bulutlarının etkisinin en az 24 saat daha sürebileceğini bildirdi. Eurocontrol'den yapılan açıklamada, kül bulutları nedeniyle Avrupa hava sahasında normalde 22 bin olan uçuş sayısının 6 bine düşmesinin beklendiği belirtildi.

Kuzey ve orta Avrupa'nın çoğunda sivil uçuşların yapılmayacağını kaydeden Eurocontrol, aralarında Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, İtalya, İspanya ve güney Balkan ülkelerinin de bulunduğu güney Avrupa'da seferlerin yapıldığını vurguladı.


Etiketler:e10mami.blogspot.com

kül bulutu krizi

Posted by david at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

yaşamın bir parçası doğal felaketler

Avrupa’da, 6 gün süren kül bulutu krizi ardından bugün uçuşların tamamına yakını yapılabildi. Ancak, günlerce biriken yolcuların eritilmesinin uzun süre devam edeceği belirtildi.


Yolcuların tazminat istekleri ile karşı karşıya kalan havayolları şirketleri, kendilerini büyük zarara uğratan uçuş yasağı nedeniyle hükümetleri yanlış kararlar aldıkları gerekçesiyle suçlarken maddi yardım beklediklerini bildirdi. Bilim adamları ise, hükümetlerin önünde uçuş yasağı dışında başka bir seçenek olmadığını vurguladı.


Avrupa hava kontrol ajansı Eurocontrol durumun normale dönmesinin birkaç gün alacağını belirtti. Son altı günde toplamda binlerce seferin iptal edilmiş olması nedeniyle, bulundukları yerde mahsur kalan tüm yolcuların evlerine ulaştırılmasının, haftalar sürebileceği belirtildi.


Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA, havayolu şirketlerinin krizde 1.7 milyar dolar zarara uğradığını açıkladı. IATA Başkanı Giovanni Bisignani, mali kriz nedeniyle 2009'da 9.4 milyar dolar zarar eden, 2010'da ise 2.8 milyar dolar zarar etmesi beklenen bir sektör için 6 gündeki kaybın çok büyük olduğunu dile getirdi.


İngiliz gazeteleri Avrupa hava sahasını 6 gün boyunca neredeyse tamamen kapatılmasıyla aşırıya mı kaçıldığını tartışmayı bugün de sürdürdü. Financial Times, İzlanda'daki yanardağın yeniden faaliyete geçebileceğini, komşu yanardağlarda da daha şiddetli patlamalar olabileceğini hatırlattıktan sonra, kül bulutunun uçaklara ne oranda zarar verdiğinin bilimsel bir şekilde ortaya konmasını istedi.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

türkmalı

Posted by david at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Sağlıklı beslenme

Posted by mam at 19 Nisan 2010 Pazartesi
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Portakal dahil birçok meyvede bulunan C vitamininin damar tıkanıklıklarına iyi geldiği ve tansiyon düşürücü özelliğe sahip ol­duğu bilinen bir gerçektir. Düzenli tüketilen C vitamininin kalp kri­zi, felç ve erken ölüm riskini azalttığı saptanmıştır.yaşamın bir parçası sağlıklı beslenme


John, Güneybatı Teksas’taki bir turunçgiller çiftliğinde doğ­muştu. Çiftçilik deneyimlerinin iyisini ve kötüsünü hâlâ hatırlamak­tadır.


Birkaç kuşaktan beri ailesi çiftçilik yapıyordu ama iş meslek seçimine geldiğinde John çiftlikten ayrılıp öğretmen olmaya karar vermişti. Okulda öğrencilerine çiftliği matematikten fene dek uzanan tüm derslerde örnek vermeye başlamıştı. “Bu örnekten öğrenilecek o kadar çok şey var ki,” dedi John. Ayrıca öğrencilerine en sağlıklı meyve olduğuna yürekten inandığı portakal yemelerini de hatırlatıp duruyordu. Babası çiftlikte çalışırken John da ona elinden geldiğince yar­dım ediyordu. Bir süre sonra da turunçgiller çiftliğinin başına gele­bilecek en büyük felaket geldi ve ürünler dondu. Bölgede uzun za­mandan beri ilk kez böylesine yoğun bir ayaz yaşanıyordu. Soğuk­tan tüm ağaçlar donmuştu. Bu olay karşısında çok üzülen John’un babası sonunda kendini emekliye ayırmaya karar verdi.


John emekli olunca çiftliğe ne olacağı konusunda endişelen­meye başlamıştı, ama öte yandan da öğretmenliği bırakmaya kendi­ni hazır hissetmiyordu. Sonunda her iki işi de birden yürütmeye ka­rar vererek çiftliğin yönetimini eline aldı. “Çok değerli iki işi birden yapıyorum. Söz konusu olan bu her iki iş de farklı bağlamlarda in­sanların yaşamlanna bir şekilde katkıda bulunuyor ve onlann temel gereksinimlerini karşılıyor.”


Cambridge Üniversitesi doktorlarına göre, C vitamini içeren meyvelerin günlük tüketimi erken ölüm riskini yüzde 10 azalt­maktadır.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Porsiyonlarınızı güçlendirin

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit


Bilmeniz gereken en önemli şeylerden biri bolca sebze ve meyve tüketmeniz. Ama mükemmel bir cilt için bunlardan çok miktarda tüketemezsiniz. Gün içinde önerilen 5-9 porsiyon arası bu sebze ve meyvelerden tüketmedikçe serbest radikallere açtığınız savaşta yenileceksiniz. Ekstra koruma için benim önerim, tamamen sebze ve meyveden oluşan bir desteği 4. Bölüm’de ayrıntılı olarak ele alınan Mükemmel Cilt destekleriniz içinde en üst sıraya koymanız.


Yediğiniz şeylerin performansını artırmanın diğer bir yolu yediklerinizin organik olmasıdır. Mükemmel Cilt programı mümkün olduğunca, organik olarak yetiştirilmiş besinleri öneriyor. Organik sebze ve meyvelerde tarım ilacı yoktur ve bunlar hiçbir kimyasal maddenin karıştırılmadığı sağlıklı topraklarda yetiştirilmektedir. Ayrıca araştırmalar organik gıdaların besin değerlerinin daha yüksek olduklarını göstermiştir.
“20-Day Rejuvenation Diet” kitabının yazarı Dr. Jeffrey Bland’e göre, “Tarım ilacı gibi kimyasal maddelere maruz kalmak vücudunuzdaki oksidatif stresi artırır.” $u anda ekinlere binden fazla farklı kimyasal madde uygulanmakta! Bu kimyasallar aynı zamanda vücudunuza aldığınız serbest radikal seviyesini de artırıyor. Çeşitli kimyasal maddelere maruz kalmak aynı zamanda vücudunuzun serbest radikallerle baş edebilmek için gereksinim duyduğu antioksidan maddelerin etkisini de azaltmaktadır.
Yapılan çalışmalar besin değerlerinin organik gıdalarda, organik olmayanlara oranla daha yüksek olduğunu göstermiştir. 2001 yılında Birleşik Devletler Journal of Alternative and Complementary Medicine tarafından yayınlanan bir araştırmada organik olarak yetiştirilen gıdaların vitamin ve mineral bakımından diğerlerine oranla %20-30 daha zengin olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan yeni araştırmalar organik gıdaların antioksidan bakımından da daha zengin olduğunu göstermiştir. Böcekler tarafından rahatsız edilen ekinler doğal olarak polifenolik madde üretir ve bu da bir antioksidan kaynağıdır. Ama tarım ilacı kullanılan ekinler bu doğal korumaya ihtiyaç duymayacakları için bunu üretmezler ve siz de bundan mahrum kalırsınız. Yani organik gıdalar tüketirseniz besin değerleri ve antioksidanlar anlamında çift taraflı yararını göreceksiniz. Ayrıca organik gıdaların daha lezzetli olduklarını da hatırlatmak isterim.sağlık yaşamın bir parçasıdır.


Organik gıdalar yiyerek aynı zamanda genetik olarak bozulmuş (GM) organizmaları da tüketmemiş olacaksınız. GM üzerine yapılan bağımsız araştırmalar GM gıdaların insanların bağırsaklarına hasar verdiğini kanıtlamıştır. Bu çalışmalardan elde edilen raporlar GM gıdalar gerektiği gibi test edilmedikçe insanlar tarafından yenmemesi gerektiği konusunda uyarıyor. Organik gıdalarla beslenme gerekliliğinin diğer bir sebebi pek çok tarım ilacının ve kimyasal maddenin püskürtme işlemi sırasında “xenoestrogen” oluşudur. Bunlar vücuttaki östrojeni taklit ederler, ama aynı şekilde değil. Enoestrogen ve bazı kanser türleri -özellikle de meme kanseri-arasında çok yakın bir ilişki vardır.
Eğer organik gıdaları bulmanızın çok zor olduğunu düşünüyorsanız, son birkaç yılda işlerin biraz değiştiğini hatırlatmak isterim. Bir zamanlar organik gıdalar sadece sağlık ürünleri satan yerlerde bulunabiliyordu. Ama artık organik meyve ve sebzeleri çoğu süpermarkette bulabilirsiniz. Üstelik her geçen gün pazara yeni üreticiler girdiğinden fiyatları da düşüyor.


Püf noktası
Eğer organik sebze ve meyveler bulamıyorsanız, standart olanları üzerlerindeki kimyasallarından arınmaları için hidrojen-peroksit solüsyonunda yıkayın. Bu aynı zamanda sebzenizin ya da meyvenizin daha uzun süre taze kalmasını sağlayacaktır.
Süpermarkette ya da eczanede bulabileceğiniz hidrojen peroksidin 1/3 fincanını 8 litre suyla (olması daha iyidir] karıştırın. İnce kabuklu meyveleri ve yapraklı sebzeleri 15 dakika, kalın kabuklu meyve sebzeleri 30 dakika bu suda bekletin. Güzelce durulayın ve en az on dakika da arıtılmış suda bekletin. Yemeden Önce güzelce kurulayın.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Viagra hakkında bilmeniz gereken 10 şey

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Bu küçük mavi hap pek çok insanın cinsel hayatının ayrılmaz parçası oldu.

İşte bu mucizevi ilaç hakkında bazı bilgiler:

1. İlk olarak Pfizer tarafından çıkarılan baklava şeklindeki tabletlerin etkin maddesi sildenafil. Dünya ilaç tarihinde en hızla genişleyen satış rakamına bu ilaç ulaştı.

2. Viagra cinsel arzu uyandırmıyor ve ancak ‘partnerini cinsel olarak arzulayan’ erkeklerde ereksiyon sağlıyor. Bu nedenle, cinsel gücüne Viagra sayesinde kavuşan pek çok erkek, ‘cinsel yönden arzulayabilecekleri’ genç kadınlar uğruna eşlerinden boşandı. Viagra boşanmaları adı verilen bu süreç, feministleri çılgına çeviriyor.

3. Türkiye’de ilk başlarda ‘doktor heyeti’ raporunu istinaden yazılan reçeteyle verilen Viagra, bugün artık reçetesiz satın alınabiliyor. Amerika ve İngiltere gibi Viagra’nın reçeteye tabi olduğu ülkelerde ise online ilaç satışı yoluyla Viagra satışları gerçekleşiyor. Diabet ve tansiyon hastalarının Viagra’yı doktor kontrolünde kullanması tavsiye ediliyor.

4. Online yoldan satılan viagraların pek çoğu sahte. Batı’da ‘sahte viagra’ satışının önlenmesi için Viagra satışlarının reçetesiz hale getirilmesi konusu da tartışılıyor.

5. Viagra bir tedavi, sertleşme bozukluğu ise bir semptom. Sertleşme bozukluğunun kardiyo vasküler bir bozukluktan dolayı ortaya çıktığı durumda, doktora danışmadan viagra kullanan erkekler, kalp rahatsızlığını görmezlikten gelmiş olabiliyor. Bu durumda yaşanan kalp krizlerinin sorumlusu Viagra değil, kullanıcının zaten mevcut olan kalp sorunları oluyor.

6. Vigrayı greyfurt suyuyla almak kandaki sildenafil seviyesinde ufak bir yükselmeye neden olabilir. Aynı şekilde karpuzda bulunan sitrülin maddesi de vücut tarafından arjinin maddesine çevriliyor ve bu maddenin vücuttaki etkisi Viagranın etkisine benziyor.

7. Viagra’nın en çok rastlanan yan etkileri, başağrısı, göz kararması ve göz kararması. 2005 ve 2007 yıllarında Amerikan Federal İlaç Dairesi, Pfizer’i uyararak kullanıclara Viagra’Nı körlük ve sağırlığa yol açabileceği uyarsında bulunmasını istedi. Kalp rahatsızlığıyla ilgili ilaç kullananlar veya nitrat bileşiği içeren maddelerle birlikte alındığında Viagranın tehlikeli yan etkileri görülebiliyor.

8. Viagra her ne kadar ereksiyon sağlıyorsa da Belfast’taki Queen’s Üniversitesi’nden Dr.David Green’in yaptığı bir araştırmaya göre Viagra sperm hücrelerinin ‘dölleme’ yeteneğini düşürüyor. Ancak Viagra kullanan erkelerin pek çoğu zaten artık çocuk sahibi olmak istemeyen bir yaş grubunda oldukları için, bur durum ciddi bir sorun olarak görülmüyor.

9. Viagra’nın kategorisi içinde değerlendirilebilecek Sextasy, Poke ve Vitamin V gibi ilaçlar kokain ve eskstazi’nin etkisini dengeleme işlevi görüyor. Ama Viagra’yı amil nitratlarla karıştırmak ani tansiyon düşmelerine yol açabiliyor ki bunu sonucunda kalp krizi riski yüksek. Viagra’yı asla uyuşturucuyla birlikte kullanmamak gerekiyor.
10. Viagra, cinsel gücü pekiştirmek açısından erkeklerde o kadar garantili bir etkiye sahip ki bir tür psikolojik bağımlılık yaratabiliyor. Normalde ereksiyon bozukluğu yaşamayacak bile olsalar, bazı kullanıcılar ‘her ihtimale karşı’ viagra almayı sürdürüyorlar.Sağlıklı yaşam için kullanmayın.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

GDO Hakkında bilinmesi gerekenler

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

GDO nedir, ne kadar zararlıdır?
TÜRK insanı genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) nedeniyle sağlığından mı
olacak yoksa bu teknoloji refah ve avantaj mı sağlayacak? 26 Ekim’de yürürlüğe giren gıda ve yem amaçlı GDO’lu ürünlerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimine dair yönetmelik, bu soruların yanında tartışmaları da beraberinde getirdi ve Türkiye’de gündemin zirvesine yerleşti. Daha önce, gerekli denetim olmadığı için ülkeye girişi yasak olan ürünleri tartışan Türkiye, artık genetiği değiştirilmiş
gıdalarla resmi olarak tanışıyor. Bu şu demek: Akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates ve balık genli domates hayal ürünü değil, gerçek. Türkiye’de biyogüvenlik yasası olmamasından denetim mekanizmasına ilişkin şüphelere kadar birçok itirazın yapıldığı konuda en merak edilen şey, bu ürünlerin insan
sağlığına olan etkileri. Acaba bu ürünler birçoklarının iddia ettiği gibi gerçek bir tehlike mi yoksa açlığa ve yoksulluğa çare mi? İşte tüm boyutlarıyla GDO dosyası…


Ceyda ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK


GDO NEDİR?
DOĞADA kendi başına gerçekleşmeyen, sadece laboratuvar ortamında genetik
değişiklik sonucu üretilen organizmalara “Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)”
denir. Örneğin, mısıra bir bakteriden alınan genin yerleştirilmesi ancak laboratuvar ortamında ve insan eliyle gerçekleşir.


‘3 KUŞAK SONRA KISIRLIK BAŞLAR’
İstanbul Üniv. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol:
Prof. Dr. Kenan Demirkol, Türkiye’nin hâlâ bir biyogüvenlik yasası bulunmadığını ve bu yasa olmadığı için ithal edilen bir gıdanın içeriğini incelemenin mümkün olmadığını söylüyor. “Bir doktor olarak ithal edilen gıdada zehir olduğunu düşünür ve varlığını kanıtlayıp açıklarsam, markaya zarar vermekten dava edilirimancak ürünü üreten firmaya hiçbir şey olmaz” diyen Demirkol, GDO’lu ürünlerin alerji riskini artırmanın yanında insan ve hayvanlarda antibiyotiklere karşı direnç oluşumuna da neden olduğunu belirtiyor. Demirkol, yapılan deneylerin en geç üçüncü nesilden itibaren kısırlık görülebileceği sonucunu ortaya çıkardığını vurguluyor.Yaşam güzel


‘AÇIKLAMALAR YETERLİ DEĞİL’
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Bölümü Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın:
Prof. Dr. Ahmet Aydın, hükümet yetkililerinin GDO tohumlarının bebekmamalarında olmayacağı açıklamasını yeterli bulmuyor ve “Madem bebeklere zararlı olduğunu biliyoruz, neden iki-üç yaşındaki çocuklara yediriyoruz?” sorusunu soruyor. Prof. Dr. Aydın’a göre toksinler ve diğer zararlımaddeler, körpe vücutları daha çok etkiliyor. Hamileler ve çocuk sahibi olabilecek genç erkekler de aynı riski taşıyor.


‘KANSER YAPMAZ’ DİYEMEYİZ
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Uzman Dr. Yavuz Dizdar: GDO’lu ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin yeterince araştırılmadığını söyleyen Uzman Dr. Yavuz Dizdar, şu ana kadar bilinen zararlar arasında, ciddi alerjiler ile bir GDO türüne özgü olan ve ölümcül seyreden kas erimesi olduğunu hatırlattı. Dr. Dizdar’a göre, hiç karşılaşılmayan bir genin etkileri tahmin edilemez. Bu nedenle “GDO’lu ürünler, kanser ve Alzheimer gibi hastalıklara neden olmaz!” demek doğru değil. Dr. Dizdar’a göre tükettiğimiz gıdaların güvenli olup olmadığını bilmemiz binlerce yıldır tüketiyor olmamızın bir sonucu. Oysa GDO’lar son 10 yıldır tüketiliyor. Bu anlamda doğada var olmadıkları ve hiçbir güvenlik araştırması yapılmadığı için halkın bilinmeze itilmesine sessiz kalmamak gerekiyor.


‘GDO’YA HAYIR!’ demek için 5 neden
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile ilgili olarak 30’u aşkın sivil toplum kuruluşunu barındıran “GDO’ya Hayır Platformu” kuruldu. Platform GDO’lu ürünlere 5 nedenden dolayı ‘Hayır’ diyor. GDO’nun insan sağlığı üzerine etkileri konusunda
bugüne kadar yapılan araştırmalar, kesin sonuçlara ulaşmamış. Bu nedenle yapılan araştırmalar yetersizdir. GDO’lu ürünler bebekler için yasak, anne babalar için serbesttir. Bu ürünler zararlı ise emziren ya da hamile kadınlar tarafından neden tüketilmekte; iddia edildiği gibi zararlı değilse bebeklere niçin yasaklanmaktadır? Hayvan denekleri üzerinde yapılan denemeler GDO’ların;
kan yapısını bozduğunu, bağışıklık sistemini çökerttiğini, sinir sistemini tahrip ettiğini, organlarda küçülme meydana getirdiğini ve sonraki nesillerde üreme yeteneğini bitirdiğini göstermektedir. GDO’lu ürünlerde antibiyotik direnç geni kullanılmakta ve bunun insan ve hayvan sağlığı açısından son derece zararlı olduğu bilinmektedir. GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlar ve ürünler de GDO’lu
sayılmaktadır. Ancak ürünlerin etiketlenmesine ilişkin hiçbir madde yönetmelikte yer almamaktadır.


DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ NE DİYOR?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günümüzde uluslararası pazarlarda satılan
GDO’lu ürünlerin risk değerlendirmelerinden geçtiğini ve insan sağlığına etki edecek herhangi bir zararın tespit edilmediğini söylüyor. Ancak genel gıda
hijyeni prensiplerine göre satış öncesi ve sonrasında risk değerlendirmesi ve sıkı
bir denetleme yapılması gerekiyor.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Tesadüf sonucu cilt kanseri aşısı bulundu!

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Laborantın sakarlığı, cilt kanseri aşısının bulunmasına yol açtı.


ABD, Chicago’daki Rush Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, cilt kanseri hastaları için umut oldu. Üniversitenin tıp merkezinde görev yapan Dr. Howard Kaufman, ilerlemiş melanoma hastaları için bir aşı geliştirdiklerini açıkladı.


İngiltere’de klinik olarak denenen aşının, bazı hastalardaki çok ileri safha melanomayı bile tedavi etmeyi başardığını belirten Kaufman, “Bu sayede her yıl binlerce hayat kurtulabilir” diye konuştu.


Söz konusu aşı, beklenmedik bir tesadüf sonucu keşfedildi. Başta genital uçuk tedavisi için geliştirilen aşı, laboratuvar ekibinden birinin hatası sonucu, içinde melanoma hücreleri bulunan kaba damlatıldı. Araştırmacılar, kapta bulunan hücrelerin öldüğünü fark edince, heyecanla çalışmaya koyuldu ve çalışmaların kapsamını genişletti. Sonuçta ortaya, cilt kanseri tedavisinde çığır açan bu aşı çıktı.


Aşının denemelerine katılan 50 metastaslı melanoma hastasından sekizi tamamen iyileşti, dördü ise kısmi olarak tedaviye cevap verdi. Oysa melanomanın son aşamalarında bulunan hastalar, hastalık vücutta sıçrama yaptığı (metastas) takdirde genellikle sadece altı ay yaşayabiliyor. Tümör hücrelerine saldırıp sağlıklı hücrelere zarar vermeyen aşı, aynı zamanda vücudun deri kanseriyle mücadelesini de güçlendiriyor. Lisans konusunun seri bir şekilde halledilebilmesi halinde, aşının beş yıl içinde piyasaya çıkması bekleniyor.Sağlıklı yaşam için bunlara uyun.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

zayıf kalmanın yolları sağlıklı yaşam

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

5 yiyecekten uzak durun


Yeme alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. Beş zararlıyı ise asla tüketmeyeceksiniz. Şeker, kurabiye ve bisküviler, pasta, kola ve patates cipsi. Kızartılmış yiyecekleri ayda bir kere tüketin.yaşam güzel




Baklagilleri tercih edin




Neler yiyebileceğinizi bilmelisiniz. Fasülye, mercimek, kiraz, çilek ve vişne en çok tavsiye edilen yiyeceklerdir. Bunlardan günde 20-30 gram tüketebilirsiniz.




Bol su için




Bol su içmek yapabileceğiniz en yararlı önerilerden biri. Su midenizde doygunluk hissine neden olur ve daha az yemenizi sağlar. Alkolden uzak durun. Likör ve bira yağların göbek çevresinde toplanmasına neden olur.




Kalsiyum takviyesi yapın




Vitamin takviyesi çok önemli, özellikle kalsiyum takviyesi. Kalsiyum kemiklerinizi korur ve osteoporozu önler. Doktorunuza danışarak hangi miktarda kalsiyum almanız gerektiğini öğrenin. Göbeğinizi eritmek için zayıflama ilacı kullanmanız ise önerilmiyor.




Bel inceltici spor yapın




Yapılacak en doğru çözüm sporla olacaktır. En iyi sporlar, kickboks, squash, yüzme ve tenis. Bunun yanında eerobik egzersizler de göbek çevresindeki yağı inceltir.




Dik yürüyün, dik oturun




Vücudunuzun duruş şeklini ve yürüyüşünüzü gözden geçirin. Dik yürümeye ve oturmaya özen gösterin. Göbeği içe çekip bırakmak da faydalı olacaktır.




Şekillendirici kıyafet giyin




Vucudunuzu şekillendirici kıyafetler giyebilirsiniz. Bel çevresi için üretilen lycra içeren kıyafetler tercih edin. Ancak mutlaka beden ölçünüze uygun olmalı aksi takdirde faydasını göremezsiniz.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

bahar yorgunluğu yaşamın bir parçası

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

İnce ve pamuklu giysiler tercih edin

Kıyafetlerinizin ince kumaştan ve pamuklu olmasına dikkat edin. Hava sıcaklığının gün içinde en yüksek dereceye çıktığı bir zamanda hafif kıyafetleriniz vücudunuzun nefes almasını sağlayacaktır. Ancak yanınızda mutlaka hırka ceket vs bulunmalı. Akşam sıcaklığın düşmesi ihtimaline karşı hazırlıklı olun.


Spor için alışveriş yapın


Alışveriş yapın ve kendinize yeni bir mayo alın. Yeni mayonuz, egzersiz yapmak veya fazla kilolardan kurtulmak için sizi motive edecektir. Yeni bir çift spor ayakkabısı alın. Bu da sizi daha uzun yürüyüşlere çağıracaktır.


Spora başlayın


Bahar düzenli spora başlamak için en uygun mevsim. Her gün düzenli olarak spor yapabilirsiniz. Koşmak, tempolu yürüyüş ve bisiklet vücudu yaza hazırlamak için uygun sporlardır. Düzenli egzersiz zihinsel ve fiziksel sağlığınıza çok iyi gelecektir.


Öğünlerinizde meyveye daha fazla yer verin


Hava sıcaklığının artmasıyla meyveler de çeşitlenmeye başladı. Çilekler en güzel zamanını yaşıyor. Elmayı ihmal etmeden mümkün olduğu kadar çok meyve tüketin.


Kendinizi meşgul edin


Bahçeniz varsa bahçenizde yoksa balkonunuzun bir bölümünde toprakla haşır neşir olun. Mevsimlik çiçeklerden yaz sebzelerine onlarca bitki var yetiştirebileceğiniz. Toprakla uğraşmak üzerinizdeki negatif yükü atmanıza yardımcı olacaktır. Toprakla uğraşmayı sevmiyorsanız bahar temizliği yapın. Bütün evi baştan aşağı temizleyin. Evin odalarında eşyaların yerlerini değiştirin. Kışlık giysilerinizi ve ayakkabılarınızı kaldırmanın zamanı geldi, kendinizi yazlık giysi ve ayakkabılarınızı yerleştirmekle meşgul edin.yaşam


Evinizde ve ofisinizde taze çiçek bulundurun


Evinizde ve ofisinizde taze çiçek bulundurun. Bir buket çiçek alın ve bunu demetler halinde mutfakta, salonda, banyonuzda ve yatak odanızda uygun yerlere yerleştirin. Ofisinizde de masanızın üzerinde taze çiçek bulundurun. Çiçekler kokuları ve renkleriyle kendinizi iyi hissettirecektir.sağlıklı yaşamın en güzel yanıdır bunlar.


Güneş banyosu yapın


Öğle yemeği tatillerinizde mutlaka dışarı çıkıp temiz hava alın. Hatta imkanınız varsa yemek tatilinizin bir bölümünü yürüyüşe ayırabilirsiniz. Yürürken derin nefes alın ve güneşin sizi ısıtmasına izin verin. Temiz hava ve güneş moralinizi yükseltecek ve size enerji getirecektir.yaşam güzeldir

Etiketler:e10mami.blogspot.com

atatürk

Posted by mam at 16 Nisan 2010 Cuma
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

1921 - Atatürk'ün, II. İnönü Zaferi'ni kutlayan Mareşal Fuat, Korgeneral Rıza Paşa ve Ayan Meclisi eski Başkanı Rifat Bey'in tebrik telgraflarına cevabı: ''Yaşama hakkı yok edilmek istenilen milletimizin savunma ve bağımsızlık yolunda gösterdiği kahramanlıklar, pek çok yerden tebrik edildi. Yüksek tebriklerinizi, halen yabancı baskısı altında bulunan başkentimizden yazılmış olmak itibariyle bunlar arasında en kıymetlilerden sayıyorum.''

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Michael Douglas ve borsa

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit



.

ABD'li ünlü aktör Michael Douglas, servetinin neredeyse yarısını kaybedince borsadan çekilmeye karar verdi  yaşam savaşı onca para ve borsada hepsini kaybet haytın ne getireceği hiç belli olmuyor yaşam süprizlerle dolu  




yaşamın bir parçasıdır para kazanmak olmazsa olmazıdır yaşamın ve birçok insan borsada ya kazanır ya kaybeder hayallari süsler bazen, bazen acı kayıplar verir ama yinede vazgeçilemez borsadan

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Amazon ormanları yaşam

Posted by mam at 13 Nisan 2010 Salı
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

 
Amazon ormanlarının ortasından fırlayan ve bulutların üzerine çıkan 2 bin 770 metre yüksekliğindeki Roraima Dağı, bilimadamları tarafından 'kayıp dünya' olarak adlandırılıyor.




amazonun inanılmaz güzelliği yaşam ve doğanın harikası
Amazon ormanlarından gökyüzüne doğru fırlayan ve sanki bir el tarafından yapıldığı izlenimi veren kuvars dağ, sakladığı gizemleriyle kayıp dünya olarak adlandırılıyor.kayıp dünya yaşam çok güzel büyüleyici amazon dağı

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Dünyaca ünlü mayo markası Ayyıldız

Posted by mam at 7 Nisan 2010 Çarşamba
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Dünyaca ünlü mayo markası Ayyıldız, moda dünyasının son zamanlarda aradığı taht sahibini buldu… Güzelliğiyle baş döndüren süpermodel Kim Cloutier vakit geçmeden Victoria’s Secret tarafından kapıldı…

2010 Yaz Kataloğ çekimleri “Aşıklar Plajı” olarak bilinen Cabo San Lucas’da gerçekleştirildi. 15 gün süren çekimler boyunca Cabo San Lucas plajının doğal güzelliği, Kim Cloutier ‘in çekiciliği ve Ayyıldız yaz koleksiyonunun öncü model ve desenleri çevre halkınında ilgi odağı oldu. Bir çok yerel Tv kanalının haber yapma isteği çekim ekibine ve güzel mankene hoş anlar yaşattı.

Seksi model Kim Cloutier çok büyük bir heves ile sunduğu ürünler arasında özellikle bikinileri çok beğendiğini ve kendisinin de bikini giymeyi tercih ettiğini söyledi.yaşam mayoyla güzel


Elle, Sports Illustrated Swimsuit Edition dergisinde ve Versace, Roberto Cavalli, Abercrombie &Fitch kampanya çalışmalarında yer alan Kim Cloutier ; birçok markanın defilelerinde aranılan mankenlerden biri. Kanadalı manken New York’da yaşıyor. Kanada’ya olan özlemini her fırsatta dile getiren güzel model 23 yaşında 1.80 boyunda 90-60-90/49 kilo ve yeşil gözlü. Doğal güzelliği ve spor giyinme tarzı ile tüm dikkatleri üzerine çeken Kim Cloutier makyaj yapmayı hiç sevmiyor.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

büyük patlama

Posted by david at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit




Çok sayıda kıyamet teorisine konu olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul ediliyor.


Yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum üreteceğini açıklayan İran teorik olarak yüzde 80'lere de çıkabilir. Ancak bu o kadar kolay değil.


Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda bugüne kadar en yüksek hıza ulaştırılan protonlar birbiriyle çarpıştırıldı.yaşamdan ilginç kesitler


AP ajansının haberine göre, yerin 100 metre altındaki tünelde, 3.5 Tev (teraelektronvolt) güce ulaşan ışık huzmeleri ters istikametlerden gönderilerek toplam 7 Tev enerjiyle çarpıştırılıldı.


CERN'de bulunan dört deney grubunun kontrol odalarından yapılan canlı yayını buradan izleyebilirsiniz.


CERN araştırmacılarının açıklamasına göre, kozmosu oluşturduğu düşünülen "büyük patlama" Fransa-İsviçre sınırında 27 km uzunluğundaki dairevi yeraltı tünelinde yeniden oluşturulmaya çalışılıyor.


CERN yetkilisi Steve Myere, "İki huzmeyi çarpıştırmak başlı başına zorlu bir iş. Bu, okyanusun ortasında çarpıştırmak üzere Atlantik'in iki kıyısından birer toplu iğne fırlatmak gibi bir şey aslında..." dedi.


Bu çarpıştırma deneyi ertesinde BHÇ yaklaşık bir yıl bakıma alınacak. Daha sonra asıl hedef olan 14 Tev gücündeki en büyük çarpıştırma için hazırlık yapılacak.


Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyor.


Uzmanlar, çarpışma sırasında, özellikle teorik fizikteki kütle kavramının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığının (Tanrı parçacığı) kanıtını göreceklerini umuyor. Karanlık maddeyle karanlık enerji, evrenin yüzde 95'ini oluşturuyor.


Bilimsel keşifler için beklemek gerekecek


Avrupa Nükleer Araştırma Teşkilatı (CERN) Genel Direktörü Rolf-Dieter Heuer, deneyden ancak aylar sonra bilimsel keşiflerin yapılabileceğini söyledi.Bilgisayarların, çarpışmalar sonucu ortaya çıkan muazzam miktardaki veriyi çözümlemek zorunda kalacak olmalarını gecikmenin nedenleri arasında sayan Heuer, araştırmacıların, 2010 yılının sonunda bilim adamlarının evrenin yüzde 26'sını oluşturduğuna inandıkları karanlık madde hakkında keşifler yapacaklarını ümit ettiklerini belirtti.Bilim adamları, uzak galaksilerdeki ışık bükülmesi ve olduğu varsayılan kayıp kütleyi açıklamak amacıyla kuramsallaştırılan karanlık maddenin, galaksilerin daha hızlı dönmesini sağladığına inanıyor.Ancak yüzde 4'ü görünebilir maddeden oluşan evrenin geriye kalan yüzde 70'lik kısmını oluşturan "karanlık enerji" adı verilen farklı bir oluşumun ise uzay ve zaman arasında eşit olarak dağılmış boşlukla ilişkili olduğu düşünülüyor.Karanlık enerjinin evrenin genişlemesini hızlandırdığına inandıklarını ifade eden bilim adamları, CERN çarpıştırıcısıyla yapılacak deneyin uzay ve zamandaki gizli boyutlara da ışık tutacağı, bu alanda da yeni keşifler yapılmasına imkan sağlayabileceği görüşünü dile getiriyor.


Bir yıl bakıma alınacak


CERN yetkilisi Steve Myere, "İki huzmeyi çarpıştırmak başlı başına zorlu bir iş. Bu, okyanusun ortasında çarpıştırmak üzere Atlantik'in iki kıyısından birer toplu iğne fırlatmak gibi bir şey aslında..." dedi.


Bu çarpıştırma deneyi ertesinde BHÇ yaklaşık bir yıl bakıma alınacak. Daha sonra asıl hedef olan 14 Tev gücündeki en büyük çarpıştırma için hazırlık yapılacak.


Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyor.


Uzmanlar, çarpışma sırasında, özellikle teorik fizikteki kütle kavramının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığının (Tanrı parçacığı) kanıtını göreceklerini umuyor. Karanlık maddeyle karanlık enerji, evrenin yüzde 95'ini oluşturuyor.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

dünyanın merkezine inmek yaşamdan kesitler

Posted by david at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit



Dünyanın en uzun matkabı yer kürenin gizemini sürdüren mantosunu delmek için hazırlanıyor.


Güncel bilim sitesi PopSci'a göre Chikyu araştırma taşıyıcısı, şu anda deniz yatağından 880 metre aşşağıdaki derinliklerden örnekler alabilme kapasitesine sahip.


Kıtaların ve okyanusların, üst mantonun üzerinde hareket halinde bulunan levhaların üzerinde olduğu ve bu levhaların birbirlerine çarpmasıyla oluşan dalma batma zonlarının çoğu zaman depremlere sebebiyet verdiği bilinmektedir. Chikyu'nun da ilk görevi bu zonları araştırmaktı.


Önümüzdeki üç yılda bilim adamları matkaba en az 1.6 km'lik bir ilave daha yapıp mantoyu delmeyi planlıyor. Ayrıca mühendisler, yüksek sıcaklıklara dayanması ve matkabın kopmasını da önlemek için yüksek dayanımlı çelik kullanmakta hemfikir.


Matkap derinlere inerken çok ısınmasını engellemek için de sondaj kuyusuna indirilmiş bir hortumla sentetik çamur pompalanacak. Alınacak çekirdek örneklerinin kimyasal ve manyetik özellikleri incelenecek.yaşam

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Halikarnas Mozolesi

Posted by mam at 6 Nisan 2010 Salı
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Halikarnas Mozolesi, Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi tarafından yaptırılmış bir mezar. Bodrum civarında yapılmış ve yapımı M.Ö. 350 yılında tamamlanmış. Tabanın üstünde kenarları heykellerle süslenmiş basamaklı bir podyum bulunuyordu. Süslü su mermerinden yapılmış lahit ve mezar odası, podyumun üstünde bulunuyordu ve İyonya tarzı kolonlarla çevrilmişti. Sıra sütunlar, yine heykellerle süslenmiş bir piramit çatıyı destekliyordu. Dört tane savaş atıyla çekilen bir savaş arabası heykeli ise piramidin tavanını donatıyordu. Halikarnas Mozolesi'nin toplam yüksekliği 45 m. idi ve 4 tarafındaki 4 heykelin her birini ayrı bir heykeltıraş yapmıştı. Bu heykeller, tanrıların değil de insanlar ve hayvanların heykelleri olmasından dolayı tarihte özel birer yer tutarlar. 16. yüzyıl boyunca Halikarnas Mozolesi iyi bir durumda korundu. 15. yüzyılda Haçlı Seferleri sırasında St. John şövalyeleri bölgeye geldiler ve bugün Bodrum Kalesi olarak geçen büyük bir kale yaptılar. Bu kalenin yapımında Halikarnas Mozolesi'nin nerdeyse bütün taşları kullanıldı.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

İskenderiye Feneri YAŞAM

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Tehlikeli kıyı şeridi boyunca gemicileri yönlendirmek amacı ile Mısır'ın İskenderiye kenti kıyısındaki Faros (Pharos) adasında yapılmıştır. Proje Büyük İskender'in komutanları Ptolemy Soter zamanında M.Ö. 290 yılları sonunda başlamış, ölümünden sonra oğlunun hükümdarlığı zamanında bitirilmiştir. Şehrin batı limanında bulunan fener yaklaşık 166 m yüksekliğindedir. Sadece harikaların değil bugüne kadar yapılmış fenerlerin de en yükseğidir. Gemicilik için güvenli bir ortam sağlamak isteyen Yunanlı tüccar Sostratus tarafından finanse edilmiştir. Fener'in en gizemli yanı, gündüzleri bile güneş ışığını denize yansıtmak amacı ile tasarlanmış cilalı bronz aynalarıydı. Geceleri ise aynaların önünde ateşler yakılıyor, böylece aynanın yansıttığı ışık gece yaklaşık 50 km mesafeden görülebiliyordu. Yapı bir dizi depreme kadar bozulmadan kaldı. Fakat depremler ve doğal şartlar sonunda çöktü. Üst kısmı 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde çöktü. En sonunda 1480 yılında Memlük Sultanı Kait-bay tarafından fenerin olduğu yere yapılan bir kalede malzemeleri kullanılmak üzere tamamen yıkıldı.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Rodos Heykeli

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir. Rodoslular tarafından Güneş Tanrısı Helios'a ithafen yapılmıştır. Yapılışından yok oluşuna kadar yalnızca 56 yıl geçmesine rağmen, Rodos Heykeli dünyanın yedi harikasından biri olmayı başarmıştır. Bunun en büyük sebebi, devasa bir heykel olmasının yanısıra Rodos adasındaki insanlar için beraberliğin simgesi olması idi. Rodos Heykeli’nin yapılması tam 12 yıl sürmüş ve heykel M.Ö. 282 yılında bitirilmiştir. Liman girişinde bulunan heykel M.Ö. 226 yılında bir deprem sonucunda en zayıf noktası olan dizinden kırıldı. Rodoslular, Firavun Ptolemy III Eurgetes’den restorasyon için yardım teklifi aldılarsa da, bir kâhine başvuruldu ve yardım reddedildi. Neredeyse 900 yıl boyunca heykel harabe halinde kaldı. 654 yılında Araplar Rodos’u feth ettiler. Heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattılar.

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Zeus Heykeli YAŞAM

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Zeus Heykeli M.Ö. 450 yıllarında, adına olimpiyat oyunları düzenlenen Tanrıların kralı Zeus için, Olimpiyatlar'a ismini veren Olimpia'da yapılmıştır. Zeus Heykeli, bir tahta iskelet üzerine altın, fildişi ve metal parçalar yerleştirilerek Partenon'un içinde yapılmıştır. Heykelin oturduğu taban 6,5 m genişliğinde ve 2 m yüksekliğinde, heykelin kendisi ise 13 m yüksekliğindeydi.

Etiketler:e10mami.blogspot.com ,

Artemis Tapınağı YAŞAMIN EN GÜZEL ÖRNEĞİ

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Artemis Tapınağı'nın temelleri milattan önce 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis'e ithafen yapılmıştır. Tamamiyle mermerden oluşuyordu. Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmıştı ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmişti. Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyordu. Artemis Tapınağı M.Ö. 21 Temmuz 356'da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakıldı. Aynı gece Büyük İskender doğmuştur. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiştir.YAŞAMIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNDEN BİRİ

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Babil'in Asma Bahçeleri

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Milattan önce 7. yüzyılda Babil kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır. Babil'in çorak Mezopotamya çölünün ortasında, ağaçlar, akan sular ve egzotik bitkilerin bulunduğu çok katlı bir bahçedir. Coğrafyacı Strabo'nun 1. yüzyıldaki tanımına göre:


"Bahçeler birbiri üzerinde yükselen büyük direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu.Büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat Nehri'nden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu. Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya yukarı Söylentiye göre Nebukadnezar bu yapıyı sıla hasreti çeken karısı Semiramis için yaptırmıştır. Semiramis Medes kralının kızıdır. Söylentiye göre Mezopotamyanın düz ve sıcak ortamı onu bunalıma itmiş, kral da karısının hasretini sona erdirmek için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır.


Babil'in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil'deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil'in Asma Bahçelerine ait olup olmadığını düşünülmektedir. Babil'in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır. Küçükken sandığımız gibi bu efsanevi bahçeler bir yerlere asılı fidan değildir, sadece sütunlarla desteklenen taraçalar üzerinde kurulmuştur.ESKİDE OLAN ESKİDE KALMASAYDI YAŞAMIN EN GÜZEL TARAFLARI

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Keops Piramidi

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

GİZA PİRAMİTLERİ


Giza Piramitleri'nin üçü birden dünyanın yedi harikası listesine dahil değildir. Piramitlerden sadece Keops Piramidi bu listeye girmiştir. Keops Piramidi, 4. Hanedanlık zamanında M.Ö. 2560 yılında Firavun Khufu (Keops) tarafından yaptırıldı. Yapımının 20 yılı aştığı sanılmaktadır. Piramit yapıldığında 145,75 m yüksekliğindeydi. Yapıldığından itibaren 43 yüzyıl boyunca dünyadaki en yüksek yapı olarak kayıtlara geçmiştir. Keops Piramidi ilk inşa edilen olmasına rağmen dünyanın yedi harikası arasında günümüzde ayakta duran tek yapıdır.Yaşamın  ilginç gizemlerinden biri

Etiketler:e10mami.blogspot.com

Nefes alabilmektir Yaşam

Posted by mam at
Share this post:
Ma.gnolia DiggIt! Del.icio.us Yahoo Furl Technorati Reddit

Nefes alabilmektir Yaşam! ! Doğmak ve ölmek arası uzun bir serüvendir..Yaşam; kalbimizin tıpkı bir bateri gibi ritmik bir şekilde atmasıdır,Yaşadığınız heyecanlara bağlı olarak bazen çok hızlı atmasıdır kalbin..Bişeyleri paylaşmaktır ve diğer bir yaşama neden olabilmektir Yaşam..Ölüm yatağındaki bi insanın, dünyayı son kez süzerken, sıkıca yapışma ve kalma arzusudur yaşam..Ve Yaşam; yaşadığın güzelliklerin farkına vararak, Coşku ile Yaşamaktır herşeye rağmenn! ! Tıpkı benim yaptığım gibi..

Etiketler:e10mami.blogspot.com